Ana içeriğe atla

çizdiğin sınırlar kadar yaşarsın hayatı, ama illaki çizersin o sınırları

Sırıtıyorum pis pis korkanlara. Korkuyu yendiğimde öğrendim. Mümkün olduğunu başka şeylerin. Korkuyu yenmek açtı kapılarını kendinden farklı şeylere. Dinleyip sonra yargılamaya. Yargılamaya ama hüküm vermemeye. Oluruna bırakmak değildir hiçbirzaman olay, o oluru eline alıp istediğin yere savurmaktır hayat. isim vermek değildir her zaman gerekli olan. bazen sadece yaşamaktır, gerçekçi kılan.

43 numara olacak ayakları sevdiğim adamın. sanki bütün olay 43 numaraymış gibi. ayaklarını seveceğim en çok.

Değişmeyen, gelişmeyen özelliği bu olacak bi tek, bir de devamlı gezmesi, fikir dünyasında, en uygun deniz kentini ararcasına. Siz bu muymuş diyceksiniz her zamanki gibi. Ama bu olacak resmedilemeyen ve üstüne şarkı bile yapılamamış şevkim. Tabii ki eyvallah diyceksiniz. 43 numaraya.

sonraki gün yalnız olacağım keyifsizlik evresinde. daha mı kötü sahte yalnızsızlıklardan. kimse bilemez yaşamadan.

açık açık söylemeli bazen herşeyi. herşeyi çözen empatik keyif verme eylemi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

an, anlam ve anlaşmak. ve bir o kadar sik, siklem ve sikleşmek.

Hani bir kıza kötü yola düştüğü için acınır ya.  O ney la?  Kim nereye düşüyor?  Ve düşenin arkasından kim bakıyor?  kim acıyor ve, Hangisi yargılıyor? Uzun kıvırcık mı saçı? Bugün onu bir bulsak ve ağlasak.  Düşmeyip de acıyanın arkasında kim var?  Kim belirliyor senin dünyadaki yerini?  Küçük yaşantım minnacık yaşamlarla bulanıyor.  Bulantılar hep kendime dair,  Bakıyorum da herkes bituhaf yaşıyor.  Para ve ilgi her daim göz boyuyor. şaşırmıyorum. Ve ben de bakıyorum. Denk olmanın bu kadar zor olduğu bu dünyada, Birey olmak bir yalandan ibaret.  Hangi kadın görmüş ki kendisiyle savaşmayan bir erkeği, ve tam tersi ve hangi insan kendi olmuş, herkesin dışına çıkmış,  kim ne yapmış, ve hangi koşul beliriyor bu gerçeği?  bence insanoğlu tümden bıraksın bu işleri.

Şarkımın Sözleri

Yükselsek keşke, yerden bir santim yükselsek yeter. Eksildik. Uzansak şöyle, hiçbir şey de sırtlanmamıştık oysa. Yorulduk.   Bazen uçmak iyidir. Hafifletir. Uçamıyorsan yürümek iyi gelir. Sokaklardaki kokular. O anı yaşama hissi. İklime göre dönüşür. Ağaçlara sormak lazım.   Akmayınca kendini ifade edemiyorsun. Kafanı karıştıran isteksizliğin. Umursayan senin yargıcın. Hissetmedikçe düşünmüyorsun. Üzülen senin çelişkin. Az şey isteyen bir doyumsuzsun sen.   Uyumak iyidir. İyileştirir. Uyuyamıyorsan yürümek iyi gelir. Sokaklardaki inişler. O her şey yolunda hissi. Bir anda değişir. Çıkışlara sormak lazım.        

Dinleniyorum

--> Sol gözüm kördü rüyamda. Bütün baktığımda görüyordum eksikliğini. Sağdan bakınca her zaman olduğundan daha   azını görüyordum. bakmıyormuş gibi yaptım, çok zorlandım.  Hiçbirini düşünmeyip kendini düşürtecek kadar zorladı o da. Kafayı ona takıyodum. Zor geliyordu eksik görmek. Ne gerek vardı? Düşsün o da. Ama oluyordu. Bir tarafı kör konuşup duruyordu durmadan. Sen ben hiçbirisi gibi değil. boşvermeyi bilmiyordu gerektiği kadar, gerektiği yerde. Sınırları iyi bilerek zorlamadan görürdü minnoş. rüyamda kör. bir tarafımın gözü. gözlüksüzlük kimse ezilemez ve kimse ezemezdi sonucunda gerçekliğimizde.