Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Vazgeçtim

Yıllardır aralayıp durduğu bir kapıyı ardına kadar açtı. Kapıyı açtı ve hatırladı. Rahatladı. Sürekli yattığı yerden kapıyı kesiyordu.   Acaba kim gelecekti. Tüm olasılıklara inanmak istiyordu. Verdiği en büyük emek ciddiye almaktı. Evet emekti bu ona göre. “Keyif” diye bağırdı içerden pembe zürafa. Sadece keyif. “Basit” dedi yeşil kupa. Sadece sabret. İkisinin aynı gün konuşacağı tutmuştu. Herkesi temiz tutmak için harcadığı çabadan dünyanın haberi yoktu. Çünkü çabaları da hiçbir şeyi gibi normal değildi. Her şey bir oyun diye düşündü. Ve o, bu ara oyunlardan inanılmaz sıkılmıştı. “Hayatının bu dönemine girdin” diye fısıldadı topaç. “Önemli olan kararlı kalabilmen”.    Öyle miydi?    Kalktı ve kapı önünü kontrol etti. Kimse yoktu. Kapatsam mı diye düşündü. Galiba her şey sadece kararlıyken anlam kazanıyordu.

Delilikten bahsederken, deli görse aklı çıkar

Yoruldum ama yaşamak gibi. Coşmak gibi yoruldum. Değer biçeceğim her şeyi iki kere düşünür oldum. Herkesi çağırır İstemediklerimi sonradan iteler oldum. Durulmaya direnirken mi bu kadar görünür oldum.  En çok boşverdiğim rahat Biri bütün kıtalara ayak basacak Öbürü yanı başında dünyalar olacak. Sana sonunda hiçbirşey kalmayacak Gerçekleri konuştukça iletişim Gerçekten seviştikçe iletişim keyif İçine aldabildiğin kadar keyif devam yabancıladığın anda herşey yapay Sürdürmekle gurur duyduğun her şeyi mecburiyetler Sürdürmeyi asla amaçlamadığın her şeyi keyifler oluşturuyor Çentik çentik var oluşun. O yüzden hazcılığın sonu zor. Tutamak yok. Gün gelir, bulanırsın. Günler olur kalmaz. Ne kadar defolusun? En iyice hallerin, En kötü hallerin, Ve en rahat halin Bir fıkra ortamı oluşturur Gülüyorsan iyi Gülmeyi sürdürüyorsan çok iyi Gerçeğini gülüyorsan optimum Geri kalan her şey bir takım Sus artık bazen zamanı

Yönetmeden, İdare etmeden, Yalnızca yaşamak

Önem verdiğim birine sordum çok kaybolduğum bir gün. Hayata çok da tutunuyordu, sabitleri sabit, gerçek bir tipti.   -Neden yaşıyoruz sence, anlar için değil mi? -evet anlar için ama… gerisini dinlemedim. Gerisini zaten biliyordum. Değişeceksem bile, usulüme uygun değişirdim. Değişimde helal esas. Uyum sağladığım hikayelerinizin en kendime göre olanının yakınından geçecek gibi oluyorum her defasında. Ve nedense çoğunlukla uzaklarda arıyor ve yakınımda buluyorum gerçeğimi. Usulüm uçlar, muntazaman.   Saldırıya geçer, sen zayıf değilsen gerçekler. Zayıflayınca da bıkarsın kendinden. Gerçekler de senden bıkar. Her şey birbirini bırakınca karmaşa olur. Uzaklaşırsınız birbirinizden. Orada tutmak emektir. İşte o en büyük gerçektir. İstektir.  Senin önem verdiklerin dışında gelişen her şeyi sahte bul ve çık işin içinden. Çünkü dünyadaki en akıllı insan sensin ve senin önem verdiklerin. Elimi kokluyorum. O kadar yıkanmaya ve başka insanlara rağmen hala o kokuyor.

Sabah kahvaltıdan önce veya gece yatmadan önce. ama illa önce.

Değersizleştirdiğimiz şeyler için içiyorum bu gece. İçerek anlam katıp veya anlam bulup, içtikçe anlamsızlaşan şeyler için. Hiçbir yere koyamadığımız gerçekler ve yücelttiğimiz yalanlar için. Kendi hayatıma içiyorum bu gece. Senin hayatınla tokuşturuyorum. Üçüncü kişileri unutmuyorum bu gece. Herkesin kattığını dahil ediyorum. Basit aklımdan çıkmıyor bu gece. Hep zorlaşmak zorunda olduğunu biliyorum, basitin kolay olduğunu ise hiç sanmıyorum. Her şeyin sonunda kurduğun diyalo g kalıcı, sevgi gerçek gibi. Hiçbir şeyin sonunda diyalog kalmıyor, sevgi yalan da gibi. Her şey hem gibi hem değil. hiçbir şey diye bir şeyin olmaması tek umudum. Bazeni sabitlediğimiz vasat algıyı o yüzden seviyoruz. O yüzden çelişki bütün hayat. İyi ve kötüye içiyorum bu gece. İkisi de sende bende. Ve üçüncü kişide. Çoğunlukta. İsim koyamadığın şeylere içiyorum bu gece. kalıba döküp aşk dediğim, sevgi dediğim, öfke dediğim ama bambaşka olan her şeye. Yanımda bile uzak olan, yanında bile uza

Kör Heves

Bir yanında rahatlık, bir yanında merak. Her şey bir uğraş. Evet haklısın zeka ve o zekayı yönetime kullanmak beşeri başarı. Benim başarım sadece merak ve ilgi duyduğum, ya da sadece rahat olduğum.   Merak duyduğum şeyler hep tuhaf. Rahat olduğum yerler kaygan. Tekilken basitleşen her şey çoğulken zorlaşıyor. Hayvan gibi yaşayamıyoruz. Benim kadınımın özü hayvan. İnsanımın özü muhabbet. İnsanlar birbirini dürtüp duruyor. Hep daha fazlası var. O yüzden sürdürebildiğim tek şey kendim oldum bu güne kadar. Ve kötü alışkanlıklarım. Bir de topaç. Bir çeşit inanç. Ne dersin hiçbir şey gerçek değil midir? Anlatırsın en büyük gerçeklerini, en büyük gerçeklerine hayran olurum. Güzel anlatıcılara oldum olası ilgi duyarım. Ve güzel dokunanlara. Güzel bakanlara da. Biliyorsun gitgide zorlaşıyor. Uçuculuğu hangi gün tercih ettim hatırlamıyorum. Mükemmeliyetçilik diye yutturmam hiçbir durumumu. Hikayem gerçekçidir.  Hevese çalışkan, rutine tembel benliğim.  Kafamı karıştırmaktan zevk alı

Son Üç Paragraf

Sorgulamaya başladığında   aşkı var, psikolojik milyar faktör var, dini var, siyaseti var. Nerden baksan trilyarlarca kafa yapan atmosfer var. Zorlama. Maddi gücün var, çok kral. Manevi tatminin var, ideal. Sağa sola bakma, öze bak gevşekliği görmek için ve söze bak, keskinliği duymak için. Tamamen toplumsal. Düşünsene. Bir zamanın hükmünde, özgürlüğe ve her şeye tanım biçiyor, hissediyor ve ne hissediyorsan söylüyorsun. Kendini hiç küçümsemiyor musun? Önce her şeye değer verip, sonra kendini önemseyip, en sonunda küçümsemiyor musun? Sonra insanlara bakıp, herkes ne kadar mal diye düşünmüyor musun? Hemen ardına bildiğin kadarını bilmediklerine oranlayıp kendini eziklemiyor musun? Bildiğin her şey değerli mi? Kadını erkeği, gelişmişi gelişmemişi, aynı mal bu dünyada. Algıladığın kadarı ile dünya sadece, ötesine açıklama getirdikçe, hissedebildikçe. Çoğu şey ruhundan geliyor zamanın.  Bir kadın varmış, o zamanlar kızmış. Yorgun zamanlarına hep birilerine kızmış. Ama kadın