Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim 10, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ben bir büyücüyüm ve düşlere inanırım

Rüyamda bebek Ayşe'ydim.Koşuyordum ama bebek adımıyla o kadar koşmak olur mu? Olmuş. Sonra düştüm taşların üstüne.Dizimde hayat boyu kalacak bir iz kaldı,kanımın rengini ilk o zaman gördüm,sevdim. Derin uykuda değilim, yaşamak benim afyonum. Her türlü mekansal sapmaya müsait bünyem.İşte bu yüzden bir yabancı istedim dün gece hayalimde. En küçük zaman diliminden sonra yabancı olmaz kimse benim için; küçük eller büyük kalp hikayesi benim ki.Sevebilirim herkesi, bazen de hiç kimseyi. Kendime anlatırken heyecanlandığım her şey büyüdür benim için. O büyü aşık etti beni hayata. Efsunlu bir yabancı. Uçurumu benden çok farklı biri;ama çoktan atmış olsun kendini. O da emin olsun ki kolay kolay ölünmez eğer ip cambazıysan pamuk ipliğinde.

ilk başı.

Bok desen heyecanlanacağım mevsimlerde, gökyüzü açık, neyin ne olduğu ortada ve parlakken başladım keşfe ben. Hücrelerden damarlara, beyin kıvrımlarından ayakuçlarına kadar gezindim. Sorsanız mikropları bile gördüm. Nefret ettim önce onlardan. Onlar olmasın istedim. Suçladım, öfkelendim. Her şey temiz, her şey olması gerektiği gibi olsun dedim. O sırada başka bir algıdaydım. Kucaklamayı tahammül sayıp, kaçırmaktan korkan sabırsızlıklar yaşarken, bütün kötülükleri vermek ve bütün iyilikleri almak olarak nitelendiren öğretilmişlikleri bırakamamıştım hala. Ha bir de iyi ve kötünün kendilerini tabi. Kavrama takıldım bi süre. Kalıplarım ceplerimde gezdim o sıra. İşte hemen hemen o zamanlara denk gelir ilk fark etmem inancımı. Bütün Allahsızlığımı koruyarak ama Allahına kadar. Konyaya gidip geliyordum ben. Bana sorsan ateistliğimi, agnostikliğimi ve bilimum dini inançsızlıklarımı sayardım ki hala daha sayarım. Hoşuma gider bütün bunlar. İnanmam ki senin inandıklarına, güzel tatlı dünya. Ta

burada ben kendimi anlattım çocuk, küfür de etmedim.

Hissedilme noktası mı en gerçek veya kurgu olan ya da ikisi birden mi oluşturur çizgisini zamanın. Evet saçma bazen. Açık açık açıklamamak bazen bütün olayımız. Açık açık saçmalamak bazen en akıllı yaptığımız. Evet bazen de her şey bazen. Dün hayatımda yaptığım en gerçek yüzleşmemi yaşadım mesela. Beni en çok az tanıyan insanlarla. Kafalarında idealize etmişlerle. İlk kez büyümek mevzu bile değildi. Ve son kez gözümdeki dünya çizildi. Her şeyin en son ilkiydi. Güzeldi. Majör öfkelerimden arınmam benimle kendim arasındaki münakaşaları tatlılıkla sonuçlandırabilecek kadar rahatlamalara ulaşmamdandır. Ve bu rahatlamalar sırasında düşünmeyi ne kadar sevdiğimi fark etmemdendir. Bence herkes yapmalı. Söylenecek kötü şeylerin bir de tersi var bu dünyada. Fark edilmeli. Ama ben size amacımı söylerim yine de. Dünyada aranan her şeyin sadece bir kelimesinde gizli olduğu sonsuz bir yazı yazmak istiyorum aslında bütün ömrümde. Ve bunu bırakmak istiyorum dünyaya ömrüm bitince. Sonra gün biter. Çoğ