Almadovarın çirkin kadınlarıyız hepimiz. öyle özel bi durum yok. Bildiğin mal mal yaşıyoruz. Zaman zaman dalga
geçip, zaman zaman teslim. Teoride herboku bilen ama bazen hormonlarıyla
ezilen, kaburgasından oluştuklarımızdan hallice algılama seviyesinde ama
kavrama noktasında sürekli düşünen. Zaman zaman soysal zaman zaman sosyal. Bunu
belki ancak bir kişi anlar. İşin hep en zoru anlaşmaktır. Bazıları anlaşılmadıklarını
bildiklerinde bırakır. Bazıları zorlar. Herkesin önceliği farklıyken, farkındalık
bazen sadece kendine özgüyü tercih ettirir. Vücudundaki aşağılamaya dair her
şeyi silersin. Hisleri bilirsin, hayatta kalmaktır içgüdün. Boşuna gitme
oralara. Var olamazsın.
Durmakla ilgili şair olduğum günlerde ego ile hareketi
eşitlerim. Egoları bastırmanın içsel samimiyetimi koruduğuna inanan yabani
içgüdülerim vardır. Bir de toplum hareketi halindeyken alınan bilgilerle gelişen
egonun insanlarda yarattığı tahammülsüzlüğe inanırım. Çünkü her şey algı ve
bakış açısından geçmektedir o sırada. Ve mal mal düşüncelere düşebilirim hep
farkındalık çerçevesinde.
bir ileri bir kaç da geri, neden geri ile ileri birbirinin tersi ki?
YanıtlaSil