Ana içeriğe atla

kendine dubstep



Dünyanın bütün saçmalıkları bir araya gelmiş ve kendi içlerinde mantıklı bir bütün oluşturmuşlar. En büyük açıklıklar tembel olmuş ve atıl kalmış bu süreçte. Ya gözü karartan bir mücadele ya da şansken gerçek sanılanlar, sanamadığın kadar az yaşarmışsın sadece. Barışın saklı olduğu beklentisiz ve olumlu  açıklıkları, yarışa sebep olan aidiyet baskısı kapatır bazen.  Sonrasında ortaya çıkanların en olumlusu kadercilik, hayırlısıcılık. Olumlu herşeye koyabildiğim en tatlı isim sevgi. Kabul edilebilirliğin ise alabildiğince kendine güvende gizli. Aslında arak bütün tavırlar. İlişkileri kalıcı şekilde çekici kılan tek şey muhabbettir hayatta. Akar ya da akmaz. Karamsarlık değil bu, ya bir lira bir kilo patates orda, ya 15 lira portakal suyu burda.  Komiklik bu.

 Diğeri birbirine mesafeli yeşillikler içinde sakince tekli ve ikili olabilsin diye öbürü küme küme grilerde 100 metrekarede gürültülü 15 kelle. Koyun de geç, var oluş hakları ve imkanları çok da farklı değil. Aptal işte.

 Kenarında cehalete doğmuş, zavallı büyümüş iğrentili acıma duygusu yaratan çoklu çirkinlikler, ortasında lükse varmış, hak ettiğine gayet emin estetikler. Ne fark eder kimin kim olduğu. Kaçacak yer yokken kendi içinde, etiketleri, ele geçirdiğin maddeleri ve bütün manaları ve manasızlıkları inandırabildiğin kadar, yaşayacaksın.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

an, anlam ve anlaşmak. ve bir o kadar sik, siklem ve sikleşmek.

Hani bir kıza kötü yola düştüğü için acınır ya.  O ney la?  Kim nereye düşüyor?  Ve düşenin arkasından kim bakıyor?  kim acıyor ve, Hangisi yargılıyor? Uzun kıvırcık mı saçı? Bugün onu bir bulsak ve ağlasak.  Düşmeyip de acıyanın arkasında kim var?  Kim belirliyor senin dünyadaki yerini?  Küçük yaşantım minnacık yaşamlarla bulanıyor.  Bulantılar hep kendime dair,  Bakıyorum da herkes bituhaf yaşıyor.  Para ve ilgi her daim göz boyuyor. şaşırmıyorum. Ve ben de bakıyorum. Denk olmanın bu kadar zor olduğu bu dünyada, Birey olmak bir yalandan ibaret.  Hangi kadın görmüş ki kendisiyle savaşmayan bir erkeği, ve tam tersi ve hangi insan kendi olmuş, herkesin dışına çıkmış,  kim ne yapmış, ve hangi koşul beliriyor bu gerçeği?  bence insanoğlu tümden bıraksın bu işleri.

Şarkımın Sözleri

Yükselsek keşke, yerden bir santim yükselsek yeter. Eksildik. Uzansak şöyle, hiçbir şey de sırtlanmamıştık oysa. Yorulduk.   Bazen uçmak iyidir. Hafifletir. Uçamıyorsan yürümek iyi gelir. Sokaklardaki kokular. O anı yaşama hissi. İklime göre dönüşür. Ağaçlara sormak lazım.   Akmayınca kendini ifade edemiyorsun. Kafanı karıştıran isteksizliğin. Umursayan senin yargıcın. Hissetmedikçe düşünmüyorsun. Üzülen senin çelişkin. Az şey isteyen bir doyumsuzsun sen.   Uyumak iyidir. İyileştirir. Uyuyamıyorsan yürümek iyi gelir. Sokaklardaki inişler. O her şey yolunda hissi. Bir anda değişir. Çıkışlara sormak lazım.        

Dinleniyorum

--> Sol gözüm kördü rüyamda. Bütün baktığımda görüyordum eksikliğini. Sağdan bakınca her zaman olduğundan daha   azını görüyordum. bakmıyormuş gibi yaptım, çok zorlandım.  Hiçbirini düşünmeyip kendini düşürtecek kadar zorladı o da. Kafayı ona takıyodum. Zor geliyordu eksik görmek. Ne gerek vardı? Düşsün o da. Ama oluyordu. Bir tarafı kör konuşup duruyordu durmadan. Sen ben hiçbirisi gibi değil. boşvermeyi bilmiyordu gerektiği kadar, gerektiği yerde. Sınırları iyi bilerek zorlamadan görürdü minnoş. rüyamda kör. bir tarafımın gözü. gözlüksüzlük kimse ezilemez ve kimse ezemezdi sonucunda gerçekliğimizde.