Ana içeriğe atla

Mutfak tecrübesi

Kurgu yok. Kurgusuz akıyor cümleler sanki. Kurgusuz dönüyor sanki dünyanın sevdiğim tarafı, doğal ve yalansız yüzü. Kurguda sunilikler. Bazen kayıp gibi, kurgusuzluktan unutuluyormuş gibi varılan sonuçlar. Kaybola kaybola keyfe varılır. Profesyonel yaşamcılar değiliz ve üstelik hikaye anlatmıyoruz burda.

 Yıllandıkça basitleşiyor düşünceler. Yalansa yalan de. Gerekçeler hazır, hep orada bekliyor olması gerekenler. Kafana görelik sana ve cesaretine kalmış. Arzuna, isteğine. Gönlü paşa olanlar tatlı yaşıyor. Diğerleri esasen garibanlar.

Oysaki hiçbişeyimiz normal değildi. Olmamalıydı da zaten.  Götümüz yese kedili teyzeler olup, çöp evlerde ölümlere kafa tutardık. Coşkumuz yerinde dursa dere tepe gezer, anlardan yaşam yaratırdık. Yenilmekten korkmasak, yani özde yarışmasak, bütün bunlar olurdu. Dünya'nın merkezindeymiş ya da hiçbiryerdeymiş gibi, heplik ve hiçlik peşinde yaşarken coşa coşa, denge denge diye normale fitlendik. Fitlenmeyek de napak? Varlıkla büyümüşlerin yoklukla imtihanı düşüşmüş, o kadar da olamadık.Olayımız madde. Manayı sonradan katıyoruz. yanlış olmasın.

Gündemi çeviren boş işler kervanına Ankara'dan katılıyorum bu ara. Öylesine boş ki işler, lüzumsuz emekler çıkarıyor, düzenli gereksizlikler üretiyorum. Keyfim yerinde yani. Olduğu kadar. Ara sıra bir Ankara flamingo halayı, itici gücü veriyor insana. Coşkusuzluğun normal yaşam olduğunu kabullenecek kadar yaş aldık. Gündelik oyalanmalar ve mevzular gayet oyalıyor insanı. Oyalanmak değil miydi amacımız zaten. Ne tarz amaçlar edinirdiniz?

Herkes kendini küçültebildiği kadar küçültseydi kötü varsayılan hiçbişey kalmazdı.  İlla birşeyi ezeceksen, kendini ez. Yani diyeceğim o ki; hepimiz kendi götümüze bakalım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

an, anlam ve anlaşmak. ve bir o kadar sik, siklem ve sikleşmek.

Hani bir kıza kötü yola düştüğü için acınır ya.  O ney la?  Kim nereye düşüyor?  Ve düşenin arkasından kim bakıyor?  kim acıyor ve, Hangisi yargılıyor? Uzun kıvırcık mı saçı? Bugün onu bir bulsak ve ağlasak.  Düşmeyip de acıyanın arkasında kim var?  Kim belirliyor senin dünyadaki yerini?  Küçük yaşantım minnacık yaşamlarla bulanıyor.  Bulantılar hep kendime dair,  Bakıyorum da herkes bituhaf yaşıyor.  Para ve ilgi her daim göz boyuyor. şaşırmıyorum. Ve ben de bakıyorum. Denk olmanın bu kadar zor olduğu bu dünyada, Birey olmak bir yalandan ibaret.  Hangi kadın görmüş ki kendisiyle savaşmayan bir erkeği, ve tam tersi ve hangi insan kendi olmuş, herkesin dışına çıkmış,  kim ne yapmış, ve hangi koşul beliriyor bu gerçeği?  bence insanoğlu tümden bıraksın bu işleri.

Şarkımın Sözleri

Yükselsek keşke, yerden bir santim yükselsek yeter. Eksildik. Uzansak şöyle, hiçbir şey de sırtlanmamıştık oysa. Yorulduk.   Bazen uçmak iyidir. Hafifletir. Uçamıyorsan yürümek iyi gelir. Sokaklardaki kokular. O anı yaşama hissi. İklime göre dönüşür. Ağaçlara sormak lazım.   Akmayınca kendini ifade edemiyorsun. Kafanı karıştıran isteksizliğin. Umursayan senin yargıcın. Hissetmedikçe düşünmüyorsun. Üzülen senin çelişkin. Az şey isteyen bir doyumsuzsun sen.   Uyumak iyidir. İyileştirir. Uyuyamıyorsan yürümek iyi gelir. Sokaklardaki inişler. O her şey yolunda hissi. Bir anda değişir. Çıkışlara sormak lazım.        

Dinleniyorum

--> Sol gözüm kördü rüyamda. Bütün baktığımda görüyordum eksikliğini. Sağdan bakınca her zaman olduğundan daha   azını görüyordum. bakmıyormuş gibi yaptım, çok zorlandım.  Hiçbirini düşünmeyip kendini düşürtecek kadar zorladı o da. Kafayı ona takıyodum. Zor geliyordu eksik görmek. Ne gerek vardı? Düşsün o da. Ama oluyordu. Bir tarafı kör konuşup duruyordu durmadan. Sen ben hiçbirisi gibi değil. boşvermeyi bilmiyordu gerektiği kadar, gerektiği yerde. Sınırları iyi bilerek zorlamadan görürdü minnoş. rüyamda kör. bir tarafımın gözü. gözlüksüzlük kimse ezilemez ve kimse ezemezdi sonucunda gerçekliğimizde.