Ana içeriğe atla

Kuş Kafası



Kendi kendine dönüp bakmayı artık azaltmalısın. Yani bırakmamalısın gitmek istemediğin yerlere gittiğini görüyor olmak açısından ama azaltmalısın. Kurduğun ve öne sürdüğün sosyal profile açıp açıp bakmamalısın. Çünkü bu sadece öne sürdüğün şeye hayran olmak ve kendine güvenmemekle ilgili. Kötü ve beter gibi.

Hani  bıraktığın anlar var ya. Bırakmak olumsuz  bir anlam değil aslında. Kendine inanarak kendini bırakmak gibi. Çünkü kendine inanmak getirir bütün inanışları. Tutmaya başlama heyecanının tamamen faklı bir muadili  olarak, bırakmanın en başları huzur verdirir. Ve huzur melankolidir sana. Tüm iyi ortak noktalar umuttur. 

Aslında bir de, bütün inanışlardan öte, her “o dönemde çok istediğin bir şeyi”, o kadar da düşünmemelisin. Ya da hiç isteyememek konusuna o kadar da takmamalısın.  Hayatta biriktirmek kadar harcamayı zorlaştıran bir şey daha yok. bütün pis ve vahşi düşünceleri aklına getirip, ölçüp tartıp, eliyorsun. Bu hitap ve kurgu konusunu bir türlü beceremiyorsun. Boşvermiyosun.  

O insan kaybettikçe kaybediyordu birçok şeyi. Oysaki birçok şey algı. Algıyı düzene sokmak toplum. Nadir bir bireysel çoğulluk var. Bunu kötü algılarsan kötü. İyi algılarsan gayet iyi. Unutmak ne biçim bişey. Aynı algıda kalmazsan,unutuyorsun çözdüğün bütün gerçekleri. Çünkü aslında çözmüyorsun, sadece yaşıyorsun. Sadece yaşamak,  çözmek peşinde olmaktan çok daha güzel, çoğu zaman. Aslında bir tek bu çelişkinden büyük zevk alıyorsun. Sorgulamak ve teslim olmak arasında gidip gelmek senin için zevk alabilmek. Hepsini yapmak ve zamanda darbe almamak. İşte en sevmediğin çelişkin. Göze alacak kadar hiçbişeye inanamaman. Göt.

Acaba gerçekten amaç edinmek mi dersin en güncel doğamız. Evrimsel gerçeklikler. En pis düşüncelerden daha pis. Gerçekleştiğinde hep yeniyi amaçlamaz mı bütün amaçlar. Mecburiyet hissediyorsun değil mi çoğu zaman? Her şeyi yargılamanın en öncesinde, her zaman, kendini sorgula. Bir yerde bırak. Sonuca var lütfen. Karar ver yani hep.
Tatlı olmalı çelişkilerin. Çünkü iyi taraf yenmezse hiçbir anlamı yok. Gerçek olduğuna inandığın bütün anlar anlam.  Gerisi kötü taraf. Ya da araf. 

En çok muhabbete inanıyorsun. Varoluşuna güzel çoğulluklarda anlam katabiliyosun.  Bütün anlaşılma ve anlaşılamama çabanın altında yatan en büyük alt metnin bu. Ve bazen sik gibi bir insansın. Kendi kendine konuşman gereken şeyleri iyi bellemelisin. 

En çok  aradığım şey insanlarda, en kötüsünü kendinden bilmesine rağmen gerçekten büyük bir iyi olma çabası. Bunu en zıt anlamları ile düşünme. Korurken kendini, bilmeden kötü olan veya var oluşunu egosu üzerine şiir yazarak aklayandan,  sadece en çok inandığını yapıp,  zarar vermeyebilirsin. Salt akmaya değil, zarar vermeden yol almaya yükleyebilirsin bütün anlamları.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

an, anlam ve anlaşmak. ve bir o kadar sik, siklem ve sikleşmek.

Hani bir kıza kötü yola düştüğü için acınır ya.  O ney la?  Kim nereye düşüyor?  Ve düşenin arkasından kim bakıyor?  kim acıyor ve, Hangisi yargılıyor? Uzun kıvırcık mı saçı? Bugün onu bir bulsak ve ağlasak.  Düşmeyip de acıyanın arkasında kim var?  Kim belirliyor senin dünyadaki yerini?  Küçük yaşantım minnacık yaşamlarla bulanıyor.  Bulantılar hep kendime dair,  Bakıyorum da herkes bituhaf yaşıyor.  Para ve ilgi her daim göz boyuyor. şaşırmıyorum. Ve ben de bakıyorum. Denk olmanın bu kadar zor olduğu bu dünyada, Birey olmak bir yalandan ibaret.  Hangi kadın görmüş ki kendisiyle savaşmayan bir erkeği, ve tam tersi ve hangi insan kendi olmuş, herkesin dışına çıkmış,  kim ne yapmış, ve hangi koşul beliriyor bu gerçeği?  bence insanoğlu tümden bıraksın bu işleri.

Şarkımın Sözleri

Yükselsek keşke, yerden bir santim yükselsek yeter. Eksildik. Uzansak şöyle, hiçbir şey de sırtlanmamıştık oysa. Yorulduk.   Bazen uçmak iyidir. Hafifletir. Uçamıyorsan yürümek iyi gelir. Sokaklardaki kokular. O anı yaşama hissi. İklime göre dönüşür. Ağaçlara sormak lazım.   Akmayınca kendini ifade edemiyorsun. Kafanı karıştıran isteksizliğin. Umursayan senin yargıcın. Hissetmedikçe düşünmüyorsun. Üzülen senin çelişkin. Az şey isteyen bir doyumsuzsun sen.   Uyumak iyidir. İyileştirir. Uyuyamıyorsan yürümek iyi gelir. Sokaklardaki inişler. O her şey yolunda hissi. Bir anda değişir. Çıkışlara sormak lazım.        

Dinleniyorum

--> Sol gözüm kördü rüyamda. Bütün baktığımda görüyordum eksikliğini. Sağdan bakınca her zaman olduğundan daha   azını görüyordum. bakmıyormuş gibi yaptım, çok zorlandım.  Hiçbirini düşünmeyip kendini düşürtecek kadar zorladı o da. Kafayı ona takıyodum. Zor geliyordu eksik görmek. Ne gerek vardı? Düşsün o da. Ama oluyordu. Bir tarafı kör konuşup duruyordu durmadan. Sen ben hiçbirisi gibi değil. boşvermeyi bilmiyordu gerektiği kadar, gerektiği yerde. Sınırları iyi bilerek zorlamadan görürdü minnoş. rüyamda kör. bir tarafımın gözü. gözlüksüzlük kimse ezilemez ve kimse ezemezdi sonucunda gerçekliğimizde.