Ana içeriğe atla

Son Üç Paragraf



Sorgulamaya başladığında  aşkı var, psikolojik milyar faktör var, dini var, siyaseti var. Nerden baksan trilyarlarca kafa yapan atmosfer var. Zorlama. Maddi gücün var, çok kral. Manevi tatminin var, ideal.
Sağa sola bakma, öze bak gevşekliği görmek için ve söze bak, keskinliği duymak için. Tamamen toplumsal.

Düşünsene. Bir zamanın hükmünde, özgürlüğe ve her şeye tanım biçiyor, hissediyor ve ne hissediyorsan söylüyorsun. Kendini hiç küçümsemiyor musun? Önce her şeye değer verip, sonra kendini önemseyip, en sonunda küçümsemiyor musun? Sonra insanlara bakıp, herkes ne kadar mal diye düşünmüyor musun? Hemen ardına bildiğin kadarını bilmediklerine oranlayıp kendini eziklemiyor musun? Bildiğin her şey değerli mi? Kadını erkeği, gelişmişi gelişmemişi, aynı mal bu dünyada. Algıladığın kadarı ile dünya sadece, ötesine açıklama getirdikçe, hissedebildikçe. Çoğu şey ruhundan geliyor zamanın. 

Bir kadın varmış, o zamanlar kızmış. Yorgun zamanlarına hep birilerine kızmış. Ama kadın ve adam ayağı, ayak izleri değil gerçekten tabandan gözüken ayak resimleri. Nereden girmiş bu duygusallık. Ancak sanatsal olunca anladığı, hani sadece ancak sanatla bir şeyler kattığı. İnsan soyuna inanmayı asla bırakmadığı. Alkış veya alkış almak değil, sanat babam afedersin. Can gibi ruhsal bi vurgun, an gibi melan bi koli.

Yoksa gerisi acizlik dışında hep bir nyeeee. Yakmayı sevdim ergenlik üstü.bir nefes oksijenin ömür boyu keyfini değiştim ömür öncesi son bulan sigara keyfine. Ötesinin oluru belki ben değilim, sen. Ne olur kabul et benim bütün halimi. 

Derdime ne biçim derman oluyor. Zorlamıyorsam halimi bundandır. kamyonlar ve belediye işçileri yol çizgileri çekiyor. Ve benim samimi olmam için, geçmişte somut acılar yaşamış olmam gerekiyor. somut yokluklar, ve somut başarılar, ve para. Ya da yalnızlık. Hangi birine değer biçeceğimi şaşırdım bu dünyada. Barışık olarak gerçekliğe, ve yeni ilişkiler üstüne, kitap yazarsın. Ama eski ilişkileri de, zorundalık üstüne bir şekilde kurulan dengeleri de sik.hayat sik ve am üzerine kurulu. Bunu asla unutmamalısın. Bu noktada istisnaları da asla yok saymamalısın. Dengeyi denk  geldiğin herkese hatırlatmalısın.

 Bir bakmışsın yalan olmuş, bütün kavram, anlam.  Milyarlarca odanın hangisine gittin de girdin. Arkadan kilitleyip anahtarı yok mu ettin. Özen fikrim benim, sarıldığında hissettiğin. Anlamı yok öfkenin. Nasıl olsa yalan olmuş, bütün kavram, anlam. Kendini tekrar edermiş hep yaşam. Yine an, yaşayabildiğin kadar an. Birikmez ki hisler.  Senin ihtiyacın zaman, anlam. 

Gerçekten konuştuğunda kaldıramadığım yükün, sıkıntı değil çözümsüzlük bana. Bilirsin, bu yol sana gidiyor. Bilirsin, anlamsızlığın da aslında bir anlam. Kaybolduğunu düşündüğün benliğin gözlerinin içinde alev alev yanıyor. İğreti bulduğun hevessizliğin dudaklarının kenarında duruyor. Kaybettiğin umudun sokaklarda geziyor. Birileri bahçelerde her zaman aynı ifade ile gül kesiyor.

Bölünemezsek bin bir düşünceye, odaklanıyor zihin tek bir şeye. Bana sorarsan çözülmek asıl olan an. Birikmez ki çözülmeler. Sadece yaşanıyor.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

an, anlam ve anlaşmak. ve bir o kadar sik, siklem ve sikleşmek.

Hani bir kıza kötü yola düştüğü için acınır ya.  O ney la?  Kim nereye düşüyor?  Ve düşenin arkasından kim bakıyor?  kim acıyor ve, Hangisi yargılıyor? Uzun kıvırcık mı saçı? Bugün onu bir bulsak ve ağlasak.  Düşmeyip de acıyanın arkasında kim var?  Kim belirliyor senin dünyadaki yerini?  Küçük yaşantım minnacık yaşamlarla bulanıyor.  Bulantılar hep kendime dair,  Bakıyorum da herkes bituhaf yaşıyor.  Para ve ilgi her daim göz boyuyor. şaşırmıyorum. Ve ben de bakıyorum. Denk olmanın bu kadar zor olduğu bu dünyada, Birey olmak bir yalandan ibaret.  Hangi kadın görmüş ki kendisiyle savaşmayan bir erkeği, ve tam tersi ve hangi insan kendi olmuş, herkesin dışına çıkmış,  kim ne yapmış, ve hangi koşul beliriyor bu gerçeği?  bence insanoğlu tümden bıraksın bu işleri.

Şarkımın Sözleri

Yükselsek keşke, yerden bir santim yükselsek yeter. Eksildik. Uzansak şöyle, hiçbir şey de sırtlanmamıştık oysa. Yorulduk.   Bazen uçmak iyidir. Hafifletir. Uçamıyorsan yürümek iyi gelir. Sokaklardaki kokular. O anı yaşama hissi. İklime göre dönüşür. Ağaçlara sormak lazım.   Akmayınca kendini ifade edemiyorsun. Kafanı karıştıran isteksizliğin. Umursayan senin yargıcın. Hissetmedikçe düşünmüyorsun. Üzülen senin çelişkin. Az şey isteyen bir doyumsuzsun sen.   Uyumak iyidir. İyileştirir. Uyuyamıyorsan yürümek iyi gelir. Sokaklardaki inişler. O her şey yolunda hissi. Bir anda değişir. Çıkışlara sormak lazım.        

Dinleniyorum

--> Sol gözüm kördü rüyamda. Bütün baktığımda görüyordum eksikliğini. Sağdan bakınca her zaman olduğundan daha   azını görüyordum. bakmıyormuş gibi yaptım, çok zorlandım.  Hiçbirini düşünmeyip kendini düşürtecek kadar zorladı o da. Kafayı ona takıyodum. Zor geliyordu eksik görmek. Ne gerek vardı? Düşsün o da. Ama oluyordu. Bir tarafı kör konuşup duruyordu durmadan. Sen ben hiçbirisi gibi değil. boşvermeyi bilmiyordu gerektiği kadar, gerektiği yerde. Sınırları iyi bilerek zorlamadan görürdü minnoş. rüyamda kör. bir tarafımın gözü. gözlüksüzlük kimse ezilemez ve kimse ezemezdi sonucunda gerçekliğimizde.