Bazen ne biçim gece oluyor gündüz. Yokluğunda.
Bıraktığımda bu hisse kendimi, ki bırakmamak gibi bir tercih olamıyor bazen
bulunduğum yerde, her şeyi bırakıp gözlerini düşünüyorum. Nasıl bir anlamsa o
gözlerin, görmesem bile yakıyor. Baştan beri gözlerin beni tutuyor. Nasıl bir
yandıysam güle güle.
Ağlaya
ağlaya sönmüyor yokluğun. Ellerin diyorum, el nedir? Ben böyle şeylere bakmam
ki. Tombik ellerinin bir şey anlatırkenki tuhaf hareketleri. Onlar benim gibi
geliyor, bencilce, vahşice kıskanıyorum o saçma ellerini. Nasıl bir
sahiplendiysem, için için.
Dışarı çıktığım anda yabacılıyorum. O köşede
beklerkenki mahzunluğun sebebim olabilirdi. Ben gelirken ki umursamaz duruşunun
ardında aydınlanan yüzün de gerçeğim. Gündüzlereydi sevdam. Sanışlarımı inanışa
çeviren o köşe oldu. Nasıl inandıysam mutlu mutlu.
Mutsuz mutsuz bitiremem. Sen hep varsın.
Yokken bile. Sen hep yoksun varken bile. Benim gibi ama değil de. Sanki
parçamsın tamamlayan gibi. Ne kadar eksiksin sen de benim gibi. Ne kadar fazla
fazla sen oluyorsun gidince.
Kalbini biliyorum ama bunu olan hiçbir şeyle
açıklayamam. Din gibi umut. Yıkılmadan yıkılmıyor.
Yorumlar
Yorum Gönder