Ana içeriğe atla

Mal


Bazen ne biçim gece oluyor gündüz. Yokluğunda. Bıraktığımda bu hisse kendimi, ki bırakmamak gibi bir tercih olamıyor bazen bulunduğum yerde, her şeyi bırakıp gözlerini düşünüyorum. Nasıl bir anlamsa o gözlerin, görmesem bile yakıyor. Baştan beri gözlerin beni tutuyor. Nasıl bir yandıysam güle güle.
 Ağlaya ağlaya sönmüyor yokluğun. Ellerin diyorum, el nedir? Ben böyle şeylere bakmam ki. Tombik ellerinin bir şey anlatırkenki tuhaf hareketleri. Onlar benim gibi geliyor, bencilce, vahşice kıskanıyorum o saçma ellerini. Nasıl bir sahiplendiysem, için için.
Dışarı çıktığım anda yabacılıyorum. O köşede beklerkenki mahzunluğun sebebim olabilirdi. Ben gelirken ki umursamaz duruşunun ardında aydınlanan yüzün de gerçeğim. Gündüzlereydi sevdam. Sanışlarımı inanışa çeviren o köşe oldu. Nasıl inandıysam mutlu mutlu.
Mutsuz mutsuz bitiremem. Sen hep varsın. Yokken bile. Sen hep yoksun varken bile. Benim gibi ama değil de. Sanki parçamsın tamamlayan gibi. Ne kadar eksiksin sen de benim gibi. Ne kadar fazla fazla sen oluyorsun gidince.
Kalbini biliyorum ama bunu olan hiçbir şeyle açıklayamam. Din gibi umut. Yıkılmadan yıkılmıyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

an, anlam ve anlaşmak. ve bir o kadar sik, siklem ve sikleşmek.

Hani bir kıza kötü yola düştüğü için acınır ya.  O ney la?  Kim nereye düşüyor?  Ve düşenin arkasından kim bakıyor?  kim acıyor ve, Hangisi yargılıyor? Uzun kıvırcık mı saçı? Bugün onu bir bulsak ve ağlasak.  Düşmeyip de acıyanın arkasında kim var?  Kim belirliyor senin dünyadaki yerini?  Küçük yaşantım minnacık yaşamlarla bulanıyor.  Bulantılar hep kendime dair,  Bakıyorum da herkes bituhaf yaşıyor.  Para ve ilgi her daim göz boyuyor. şaşırmıyorum. Ve ben de bakıyorum. Denk olmanın bu kadar zor olduğu bu dünyada, Birey olmak bir yalandan ibaret.  Hangi kadın görmüş ki kendisiyle savaşmayan bir erkeği, ve tam tersi ve hangi insan kendi olmuş, herkesin dışına çıkmış,  kim ne yapmış, ve hangi koşul beliriyor bu gerçeği?  bence insanoğlu tümden bıraksın bu işleri.

Şarkımın Sözleri

Yükselsek keşke, yerden bir santim yükselsek yeter. Eksildik. Uzansak şöyle, hiçbir şey de sırtlanmamıştık oysa. Yorulduk.   Bazen uçmak iyidir. Hafifletir. Uçamıyorsan yürümek iyi gelir. Sokaklardaki kokular. O anı yaşama hissi. İklime göre dönüşür. Ağaçlara sormak lazım.   Akmayınca kendini ifade edemiyorsun. Kafanı karıştıran isteksizliğin. Umursayan senin yargıcın. Hissetmedikçe düşünmüyorsun. Üzülen senin çelişkin. Az şey isteyen bir doyumsuzsun sen.   Uyumak iyidir. İyileştirir. Uyuyamıyorsan yürümek iyi gelir. Sokaklardaki inişler. O her şey yolunda hissi. Bir anda değişir. Çıkışlara sormak lazım.        

Dinleniyorum

--> Sol gözüm kördü rüyamda. Bütün baktığımda görüyordum eksikliğini. Sağdan bakınca her zaman olduğundan daha   azını görüyordum. bakmıyormuş gibi yaptım, çok zorlandım.  Hiçbirini düşünmeyip kendini düşürtecek kadar zorladı o da. Kafayı ona takıyodum. Zor geliyordu eksik görmek. Ne gerek vardı? Düşsün o da. Ama oluyordu. Bir tarafı kör konuşup duruyordu durmadan. Sen ben hiçbirisi gibi değil. boşvermeyi bilmiyordu gerektiği kadar, gerektiği yerde. Sınırları iyi bilerek zorlamadan görürdü minnoş. rüyamda kör. bir tarafımın gözü. gözlüksüzlük kimse ezilemez ve kimse ezemezdi sonucunda gerçekliğimizde.